30.06.2009

Sicak, cok sicak!!!

''Kis mevsimi igrenc, keske butun yil yaz olsa!!'' nidalariyla ortalikta dolasiyor ahali. Yaz amigolari bunlar. Ben de yazin verdigi duyguyu, yazlik tatil beldelerini seviyorum ama kendisini sevmiyorum arkadas!
Bu mevsim biz MS camiasini beter ediyor;
Son iki hafta icinde parmaklarim uyustu. Gozum kayiyordu iyice kendini sasirdi biraksam yerinden cikacakti. Ne zaman gunes altinda dursam, beyni alinmis bir organizmaya donuyordum. Ama biraz serinlik buldugunda su zavalli vucudum, 10 dakka icinde hafifliyordu tum alevlenmeler.
Bu sayede anladim ki; bosuna sicakta durmayin, gecici alevlenme olur dememisler, varmis bir bildikleri.
Kissadan hisse: Yaz vakti ufak tefek arizalar cikarsa, atak var diye ortaligi inletmeyiniz, havadandir havadan.
Buyrun tavsiye;
Gidip bir soguk dus aliniz misal. Klimatize ortamlarin bir numarali elemani olunuz. Kibarsaniz, klima bogazlarinizi agritiyorsa Bulent Ersoy'a ozeniniz efendim, bir yelpaze aliveriniz.
Hic biri kesmiyorsa sicagin etkisini, denize havuza giriniz. Yetmiyorsa, olmuyorsa hala kapatiniz dukkani, Bodrum'a yerlesiniz...

26.06.2009

Zaten efsaneydin, olmene ne gerek vardi?

Hayatimda; kendi zevkimle secerek annemlere aldirttigim ilk albumdu ''BAD''.
Bu sansa sahip olamamis, yeni klibini izlemek icin heyecanla televizyon basina gecememis, eglenceli ve komik oldugu icin degil; gercekten ogrenmek istedigi icin moonwalk calisamamis tum kucumenlere gecmis olsun; bir yildiz kaydi gitti.
Herkes bir yerlere kliplerini koymus; ben Michael Jackson askina yapilmis bu videoyu daha uygun buldum. Ne kadar sevildigi bir kez daha anlasilsin diye...

24.06.2009

Spor ayakkabi stilettoya karsi







Yillar once biri gelip de once ''Kanye West Louis Vuitton'a spor ayakkabi tasarlayacakmis.'' dese gulerdim muhtemelen. Ayni gun, ayni zat: '' Zipzip Louis Vuitton spor ayakkabi uretecekmis'' dese sadece gulmekle kalmaz bir de arkamla katilirdim. Velhasil o gun de geldi catti, begendiklerimden bir potpori sundugum o ayakkabilar onumuzdeki haftalarda piyasada.
Yillarca benzeri ayakkabilar yuzunden''grungie'' atfedilen tum ezik ama gururlu gencler adina son gulup iyi gulmeyi bir borc bilirim efendim.

18.06.2009

Onlar sana yazildi!

Gecenlerde bilimsel olmayan tamamen bireysel bir yazi okudum. MS'in tedavisinin aslinda ilaclar degil huzur ve mutluluk oldugu yaziyordu yazida.
Ilk gunden beri bana hediye edilen kitaplar, tavsiye edilen aktiviteler hep bu ic huzur zirvalariyla alakaliydi. Zirva deyisimden anlasildigi uzere, bu tip yaklasimlara amiyane tabirle kil oluyorum.
Ic huzur denilen kavrama, beyin gucune karsi degilim. Fakat sunu da belirtmek isterim ki; sadece bir ic huzur ile gunluk hayati hic degistirmeden norolojik bir hastaligi gecirebilecegine inanmak bir sanridan ibarettir benim gozumde.
Benim aylar icerisinde muhtelif olaylar sayesinde gelistirdigim daha da amiyane bir tabirle ''yavsak yaklasimim'' bile bir cok atagi engelleyemedi. O donemleri cok daha kolay atlattigimi inkar etmeyecegim, ama bu ataklarimin engellenmedigi gercegini ne yazik ki degistirmiyor.
Fakat ayrica eklemek isterim ki; isi gucu birakip bu krizde butun zamaninizi bu islere ayiracak luksunuz var ise eger, o zaman isler degisir.
Bununla beraber, tabii ki pozitif bir yaklasim sergilemeniz, hem sizin hem de cevrenizdekilerin akil ve ruh sagligi acisindan daha saglikli olacaktir.
Kissadan hisse: Benimki gibi bir tutum izlemeye karar verdiyseniz eger lutfen asagida listesini goreceginiz laflara itibar etmeyiniz.
a: Taksim'de seminerler duzenleniyor sekerim, kesin gitmelisin.
b: Ben yillarca reiki yaptim atesim bile cikmadi. (Ikisi bir mi kafasiz?!!)
c: Yoga cok iyi geliyormus tatlim, bence denemelisin. (Sadece yogayla iyilesen bir kisi goster, tum mahallenin kurbanlari benden)
d: Insan nasil hisserderse oyle olurmus. (Yemin ederim duydum bu lafi, hala inanmakta gucluk cekiyorum)
Bu liste daha uzar gider ama ic kiymanin bir alemi yok. Hislerimi ve dusuncelerimi daha iyi anlatmasi icin Cem Yilmaz'i konuk ediyorum bugun. Iyi seyirler.

17.06.2009

Obez Usta'dan inciler: Hava, su, Ozsu

Efendim bendeniz, disaridan bakildiginda iki dirhem bir cekirdek gorundugu iddia edilen, ufak tefek bir insanim. Velhasil istahimin obez ustadan asagi kalir bir yani yok. Hal boyle olunca yakaladigim her yemek programini, o lokanta senin bu restaurant benim gezen gurme abilerin maceralarini izlemekten pek hazzederim.
Gecenlerde bir aksam yemegi sonrasi gurme insan Vedat Milor'un NTV'deki ''Tadi Damagimda'' isimli programina rastladim. (Neden gurmeler hep erkek olur onu da anlamis degilim.)
Vedat Bey yine oturmus hem konusuyor hem yiyordu. Gorsem bir tane tokat atmaktan kendimi alikoyamacagim yonetmen de kendisinin bademciklerine zoom yapiyordu. Neyse kebaplari, lahmacunlari hepsi yetmezmis gibi 1 porsiyon katmeri mideye indiren Vedat'cigim ''Ozsu Et Lokantasi'' icin hic bir yildizda cimrilik yapmadi. Kurtkoy'de olmasi beni baglamaz, Ozsu'ya mutlaka gidilecek.
Gittim, yedim, yedim, yedim... O nasil bir fistikli kebaptir, o ne bicim bir tandirdir, o ne insani yoldan cikaran bir katmerdir oyle. Yemekler gercekten gurmenin kendini kaybettigi kadar var. Anlatmakla olmaz yasamak lazim derim ben.
Fiyat derseniz o da sahane. 4 kisiye, 1 buyuk raki, 4-5 cesit meze, uzerine bol kaburga, kuzu tandir, kuzu sis, fistikli kebap, lahmacun, patlican kebabi, katmer ve meyva kahve cay uclusu icin adam basi 50 TL. Biraz dusununce aslinda bu da pahali gelebilir ama artik dogru duzgun hic bir yerde 50 TL hesap verip kalkmak mumkun olmuyor.
Siddetle tavsiye ediyorum; gidiniz, yiyiniz.
Iletisim bilgileri, mekanin resimleri ve menu icin: www.ozsuetlokantasi.com/
Biz etobur cahillere Ozsu cennetini tanitan Vedat Milor'un sitesi icin: http://www.gastromondiale.com/

Ilac ve yan etkileri sorunsali

Bana teshisimi kasim 2007'de koydular. Dediler ki; ''Biz senin gibi hastalara olasi MS hastasi diyoruz. Sana bir daha biseycikler olmaz, gelecek yil kontrol icin gorusuruz'' Iyi dedik ailecek, terkettik hastane topraklarini. 2 ay gecti hooop tekrar ayni hastane, ayni koridorlar, hemsire kankalar ve hademe amca, bir de ben.
Eh iki ayda coklu atak durumlari basgosterince ilac sart oldu.
Elime bir liste tutusturdu pek sevgili doktorum. 4 tane isim vardi uzerinde. Bir tanesi haric istedigin birini sec dedi. Okudum arastirdim hic birini bir digerinden daha cok sevemedim. Sonra Betaferon'a karar verdim. Cunku ismi guzel :) Ne Rebiff'i ne Copaxone'u isterim ben, Betaferon verin bana Betaferon.
Arada bu ilaclar hastaligi durduracak diye bir kaide yok, zaten o yuzden bunlara koruyucu tedaviler deniyor. Ingilizcesi daha da komik: Disease modifying drugs.
Ama hastaliktan cok beni modifiye etti Betaferonum. Hemen yan etkilerini gostermedi aslinda. Ilk 6 ay hic bir sorun yasamadim. Atesim bile cikmadi. 6. aya girdim, girer girmez yan etki listesinde yazan her sey kitapciktaki sirasiyla basima geldi. Hala da alisamadim su ilaca.
Neyse, dun aksam saat 21.00 sularinda yaptim enjeksiyonu. Saat 02.00 gibi donarak ve fakat ter icinde uyandim. Zaten agir bir ilac kullandigim icin agri kesici, mide ilaci gibi seyleri pek kullanmamaya calisiyorum, iyilestirme isini dogaya birakiyorum. Yine ayni sekilde davrandim. Yatakta dondum dondum ama bir de uzerine bas agrisi eklendi.
Daha fazla eziyet cekmeye bir gerek olmadigindan iki tane Advil aldim. Cok da iyi geldi, kisa bir sure sonra misil misil uyudum.

Kissadan hisse: Oyle; ''ben ilac kullanmayi sevmem, bunlar kaka, bati tibbi igreeeenc, dogada her seyin caresi var'' diyerek havalara girmenin manasi yok. Al pasa pasa ilacini guzel guzel uyu.

Genelde MS ignelerini kullanan insanlara, ilk ay ilaci enjekte etmeden once ve sonrasinda kullanilmak uzere Brufen verirler. Eczaci bana Advil'i verdi. Ikisinin de etken maddesi ayni: Ibuprofen. Advil ayni zamanda cok da iyi bir agri kesici. Midesiyle sorunu olanlar icin de jel kapsulleri tavsiye ediyorum, her derde deva bir ilac.
Ates, bas agrisi, titreme, terleme vs gibi sorunlara care var da, su enjeksiyon bolgesi reaksiyonlari ve agrilari icin ne yaparsam yapayim bir turlu iyi bir sonuc alamiyorum. Mutlaka bir yerlerim kizariyor, illa ki ilac birikme yapiyor ve yumrular olusuyor. Alt tarafi kizariklik deyip gecmemek lazim, insanin asabini bozuyor bir yerden sonra. Yaz mevsimi de geldi malum, MS'liyiz diye dis gorunusumuze onem vermeyi kesecek halimiz yok. Bir bildigi olan varsa, paylassin, su kucuk insana yardimi esirgemesin. Tabii bu blogu okuyan varsa :)

16.06.2009

Nasil oluyor da oluyor?

MS lafini ilk duyusum cok geriye gitmiyor. Universiteden mezun oldugum yil ne idugu belirsiz bir reklam ajansina girmistim. Orada bizden 3-5 yas buyuk bir abla vardi. Kendisi bu hastaliktan muzdaripti. Oyle hikayelerle gelirdi ki bize, dunyanin en fena hastaligina yakalandi sanirdik.
Yillar gecti gitti, bir gun bana da ayni teshisi koydular. Aklima ilk gelen ajanstaki abla ve onun garip halleri oldu. Sayesinde teshisimden sonraki ilk 2-3 ay kendimi bir depresyondan cikarip oburune soktum. Onun durumunun buyuk kisminin muhtemel bir erkek probleminden ya da nevrotik bir insan olusundan kaynaklandigini anlamam biraz vakit aldi dogal olarak ama dogru yolu buldum mutluyum.

Kissadan hisse: Oyle herseyi bu kadar ciddiye almanin bir alemi yok. Dunyada bin tane MS hastasi insan var. Daha da fazlasi kadar Aids'li var, kanserli var, varoglu var.

Bilmeden etmeden bir delinin krizleriyle kafamda yer etti bu hastalik. Ama nedir bu isin asli astari diye sormadan olmaz. Sordum, ogrendim.
Efendim MS bir bagisiklik sistemi hastaligi olduguna inaniliyor. Bizimki gibi tikirinda calisan bagisiklik sistemleri kimi insanlarda cok calisan kurumsal koleler misali kafayi yermis. Akabinde vucudun kendisini disaridan bir tehlike gibi algilarmis. MS hastalarinda o tehlike arz ettigi sanilan bolge merkezi sinir sistemi. Durum boyle olunca bagisiklik sisteminin her kendi kalesine gol atisinda vucutta bir ariza ortaya cikarmis.
Kisa fakat aciklayici bir animasyonumuz var bir tane. Izleyin, ogrenin...

Girizgah

Bundan aylar once heves ettim ben bu blog isine. Ama sanirim cok kasmaktan ya da formati gereginden cok ciddiye almamdan olacak hastane gunlerimin ilk 3-4 gununu yazdim sonra da takildim kaldim. Gecen zaman icerisinde bir de ne goreyim herkes catir catir blog aciyor, yetmiyormus gibi gunde ikiser ucer yazi yaziyor.
Son cumlemden de anlasildigi uzere biraz hasetten ama daha cok benim gibi uzerlerine yapismis su hastalikla vesikali dolasan insanlarin yuzlerini guldurmek ve yalniz olmadiklarini gostermek istedigimden basladim tekrar yazmaya. Tabii geriye kalanlar da gorsunler ne cektiklerimizi :)
Ey saglikli okuyucu, kendimi acindirmaya calistigim dusunulmesin sakin! Fakat disaridan baktiginizda hic bir seyi yokmus gibi gorunen biz MS hastalarinin cekindikleri icin ya da artik kafanizi utulemek istemedikleri icin anlatmadiklari o kadar cok sey oluyor ki...
Diyecegim odur ki; biraz bu davadan biraz da yedigimi ictigimi, gezdigimi gordugumu anlatmak amaciyla tekrar dondum sahalara.
Allah utandirmasin.