17.07.2010

Sicak Cok Sicak!: 2. Bolum

Gecen yil bu donemler yine sicaktan sikayet ediyordum da onun uzerine yazmistim bu yaziyi.
O zamanki sorunum goz kaymasi ve beraberinde gelen gecici aptallikti :) Cidden aptala donuyordum cok garip.

Bu yil goz kaymasi da aptallik da yok. Onun yerine bu yil terleme var. Ben omr-u hayatimda boyle terledigimi hatirlamiyorum. Psikiyatrim Efexor'un etkisinin cok buyuk oldugunu soylemisti -ki kisin menopoza yeni girmis kadinlardan farkimin olmamasi bu sozlerini dogruluyordu. Ama su anda sicak+nem+Efexor uclusunun bana yasattiklari I-N-A-N-I-L-M-A-Z.

Ben asiri beyaz tenli bir insanim, dolayisiyla yuzumun daha kolay gorulebilmesi icin muhtelif kozmetik urunler kullaniyorum. Ama su Galip Dede Caddesi'nden Istiklal Caddesi'ne cikana kadar yuzum sabahki halşbne geri donuyor. Nasil mi? Tabii ki sicak+nem+Efexor sayesinde. At gibi teliyorum ya!!!(Bu da ne demekse?) Once terliyorum sonra direk bastirilmis Bulent Ersoy kimligim yuzeye cikiyor; bir elinde selpak yuzundeki teri hafif dokunuslarla makyaji bozmadan silmeye calisan bir karakter. Ama ne fayda ben zaten yolda birakmisim makyaji, kafayi suyun altina soksam herkes icin daha saglikli olacak.

Dun oglen pek sevgili blogger Stilize'yle oglen yemegi yedik Istiklal Midpoint'te. Ya ordan Galata'ya inmek maksimum sekiz dakika falan herhalde. Eve geldigimde sacimdan t-shirt'ume ter damliyordu, rezalet. Sonra yagmur yagdigina hava serinledigine seviniyorum diye garipseniyorum. Sevinirim tabii; bekarim kardesim, dustan bes dakika once cikmis ama yine deter icinde igrenc bir kadin mi, yoksa saci basi yerinde temiz bir kadin mi???

Haydi bitsin bu yaz ne olur, benim doktorun Efexor'u biraktirmasina daha cok var...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder