7.12.2012

KENTSEL DONUSUM UZERINE...

Son bir yil icinde hayatimda yemedigim kadar profiterol yedim; İnci Pastanesi'nin fisi her an cekilebilir korkusuyla. Korktugum basima geldi, Inci'nin yikilmasinin yolu acilmis.

Cocukken annem babam hic elimden tutup goturmedi beni İnci Pastanesi'ne. Oraya dair nostaljik anilarim yok, 18-19 yasindan sonra toplasan 5 defa gitmisizdir beraber. Ama her onunden gecisimde; yillar gecse de eskimeyen logosuyla, tum Pimapen furyasinin karsisinda dikilen ahsap kapisiyla hep baska diyarlara gittim. Sanki zamanda yolculuk etmisim de annemin babamin gencligine isinlanmisim gibi. Onlarin bir zamanlar benim yasimdayken okuldan cikip oraya geldigini dusunmek hep cok mutlu etti beni. Onlarin da bir zamanlar benim gibi olduklarini hatirladim hep;   yeri geldi agladim bile...

Dogrudur arabesklik mertebesinde altin madalyalara layik nostaljik bir yanim var; burcumun yengec olmasindan belki de...

Zaten su anda İnci Pastane'sinden bahsediyor olsam bile, asil amacim genel olarak  yikimdan dem vurmak. Bu kentsel donusum denen kavrramin beynelminel olarak ne manaya geldigini, dogru sekilde nasil yapildigini bilmiyorum cunku Turkiye'de her kavramin ayri bir anlami var. Turkiye'de kentsel donusum demek yikim demek, toplumsal hafizanin silinmesi demek. Ve ben hafiza kaybina ugramamiz icin yapilan bu hummali calismalardan tiksiniyorum.

AKM'nin yikimi hikayesi de ayni amacla tezgahlanmaya calisilmisti bence. Hesapta tadilatta olan AKM'nin akibeti bence belli degil. Ne kadar cirkin olursa olsun Turkiye'nin yakin tarihindeki en onemli anlara taniklik etmis olan bir binayi yikmayi dusunmek bile cinayetten farksiz. Ve Istanbul'un her yerinde yasaniyor bu cinayet; bir sokagin, bir apartmanin ismini degistirerek, bir binayi yenileme niyetiyle katlederek teker teker elimizden aliniyor gecmisimiz.

Su aralar gecmisle yuzlesmekten bahsediliyor ya hep; bu kafayla gecmisle yuzlesme olmaz. Eski sahipleri gayr-i muslim olan bir apartmanin ismini degistirip "Kardesler Apartmani" yaparak gecmisle yuzlesilmez, ondan kacilir. Sanirim tum bu yikimlarin bu baskalastirma cabalarinin altinda yatan sebep de bu; gecmisten kacmak.

Annem Talimhane'de dogup buyumus. Onun zamaninda Taksim'in en guzel yerlerinden biriymis Talimhane. Bana dogup buyudugu evi gostermek istediginde basarili olamamisti cunku kim bilir ne kadar guzel o binanin yerinde su anda ismi otel olan bir ucube var.
Bense Sisli'de dogdum ilkokul 3.sinifa kadar da orada yasadim. Arada bir apartmanin onunden gecer, kapi aciksa bizim dairenin oldugu kata cikardim. Evimizin kapisinin ayni oldugunu ilk gordugumde nasil aglamistim anlatamam.
Gecen yil tekrar gittim Sisli'deki sokagima, ama apartmanimi bulamadim cunku ismi degismisti...

Yaslandigimda cocuklarima dogup buyudugum yerleri gosterebilmek istiyorum ben; gencligimde gittigim sinemayi, oturdugum apartmani gosterip onlara; "Biz gencken evden cikip surada sinemaya giderdik, burada yemek yerdik." diyebilmek istiyorum.

Ama boyle giderse anlatacaklarim yasli bir kadinin anlattigi efsanelerden ileri gidemeyecek...

Alacagin olsun Buyuksehir Belediyesi, alacagin olsun Beyoglu Belediyesi, gecmise saygisi olmayan yaptiklariyla tarih yazdigini sanan herkesin alacagi olsun!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder