Eveeet, basarili bir kahvaltinin toplantisinin daha sonuna geldim. Cidden cok basariliydi. Yedik ictik, sohbet ettik. Ictik dediysem sadece cay icmekle yetinmedik, cidden ictik. Bir arkadaslarimizin evlilik yildonumuydu bugun. Onlarin gelecegini de dusunerek kutlama amacli Prosecco almistim Macro'dan Bellini yapmak icin. Arkadaslar gelmediler ama Bellini'ler ziyan olmadi. Saolsun gencler likir likir ictiler Prosecco'lari. Yetmedi gidip bir sise daha aldilar.
Sonra bir ikili civar butikleri gezmek amaciyla bizi terketti. Ama sadece 30 saniyeligine. İlk merdivenlerin yarisina geldiklerinde benim ve Burcu'nun cigliklarini duyup geri geldiler; perde yaniyordu. Ucundan azcuk alev almis olan o guzelim perde yaklasik bir 15 saniye icinde yandi bitti ve kul oldu. Ama verilmis sadakamiz varmis, kazara jaluzilere sicrasaydi iste o zaman itfaiyeyi aramamiz gerekebilirdi. Ucuz kurtardik, bu da bize bir ani, eve de nazarlik oldu. Son cumle zugurt tesellisi serisinden ozenle secilmistir.
Kissadan Hisse
Mum guzel bir seydir evet. Etrafa hos bir isik verir. Sigara kokusunun en buyuk dusmanidir. Ammaaa perdenin yakinlarinda yakilmamalidir. Yanmaz yanmaz demeyin, yanar! Aslinda yanmiyordu ta ki kapi acilip o hooj esinti olusana kadar. Sonrasi malum. Tez mumlar camdan uzaklastirila, bir adet yangin sondurucu alina! Gerci camdan uzaklastirmaya gerek kalmadi, cunku perde de kalmadi.
Hayirli gunler, mamaniz sizi disler. ( Bu cumleyi kac kisi anladi acaba?)
11.04.2010
10.04.2010
SATURDAY NIGHT FEVER... MY ASS!!!
Cumartesi gecesi atesi cidden vardi icimde benim eskiden. Sanirim artik kalmadi. Simdilerde cok nadiren egleniyorum gece cikmalarinda. O yuzden evdeyim su anda.
Ama dun aksam ciktim misal; eglendigim nadir gecelerden biriydi. Kiki'de Sezyum'lu bir gece gecirdik. Some girls are bigger than others'i yuksek volumle dinlemek ayri bir olaymis, onu gorduk. Kaan Sezyum sen cok yasa!
Cikmayacaktim aslinda. Bacagim cok agriyordu ya hani,iste onun yuzunden. Belki Aksel bir ilac verir, olay hafifler dedim, saat 19.00'da Medica'ya gittim. Gittim ve sok oldum, hatta oha falan oldum. Etrafta temizlik yapiliyordu, bir tane bekleyen insan yoktu. Aman allahim dukkan iflas mi etti aceba? derkennn; anladim ki etmemis, 19.00 randevusu iptal olmus. Beni bekliyorlardi, I-N-A-N-I-L-M-A-Z!!!
Cerrahpasa'dan Melih de oradaydi. George Costanza gibi hissettim o an. Dunyalar karisti, Cerrrahpasa Cerrahpasa'da kalmaliydi. Ama Melih ortama uyum saglamis. Ikili olarak muayenemi gerceklestirdiler. Bir ilac yazdilar ve evime yolladilar. Kisa ve acisiz oldu, hala saskinim.
Sonrasinda annem ve babamla yemege gittik Takanik'e. Cuma aksami bulusmalarimizin mekani Takanik, seviyoruz orayi. Calisanlari sicak ve sempatik, yemekler guzel, fiyat uygun, daha ne olsun... Neyse konu o degil. Ne zaman MS'le ilgili birsey olsa, babam hep ayni soruyu soruyor: Atak miymis? Evet dersem karadenizde gemileri batiriyor, hayir dersem mutluluktan gozleri parliyor. Atak bazli bir hastalik olarak yerlestirdi bunu kafasina, onun disinda olanlar bu hastaliga ait degil sanki. Genel seyri var, bu tip seyler olabilir, atak disinda problemler de cikabilir dedigimde bos bos suratima bakiyor.
Vakt-i zamaninda kendisine MS for Dummies ayarinda 10 sayfalik bir MS aciklamasi vermistim. Okusun, ogrensin, kendini bosu bosuna uzmesin diye. Ama yok, bahse varim okumadi. Dosya nerede? Muamma. Simdi yeni bir plak takti pikaba. En son atagim 9 ay once olmusmus, simdi bu varmis. Bu atak diilmis ama olsunmus bir sonraki 2 bucuk sene sonra olacakmis - neden 2 bucuk sene oldugunu bilemiyoruz, kendi de bilmiyor muhtemelen - sonra da gececekmis.
Insanlarin olaylarla basa cikma stillerinin farkli oldugunun farkindayim. Ama yok saymak ne kadar dogru onu bilemiyorum. Ustelik bu yok sayma durumuna sinirleniyorum. Kendince boyle dusunuyor olabilir ama ne sacma oldugunu bilmiyor mu? Bana soylemesin en azindan. Artik bu tip yorumlarina tepki vermiyorum, konuyu degistiriyorum. Eskiden sinirlenir anlatmaya calisirdim bu bir hastaliklar toplulugu diye. Mesela, dun bana yazdiklari ilac aslinda epilepsi hastalari icin aslinda.
''Her sey insanlar icin'' diye guzel bir soz var. Cidden oyle. Bu hastalik cok degistirdi beni. Bir yerden sonra varliginin beni daha iyi bir insan yaptigini gordum, hayatimda erteledigim seyleri yapmam gerektigini ogrettigini anladim. Iyi tarafindan bakmak bu olsa gerek. Ama pedere kalsa; onun gunahlarinin ceremesini ben cekiyorum. Boyle bir yuku tasimayi neden secer ki insan? Bana bir sey oldugunda kendimden once neden babamin ne kadar uzulecegini dusunmek zorunda birakiliyorum? Bencil miyim boyle dusundugum icin? Kim bilir...
Neyseee... Ben yatiyorum gece kuslari, yarin gencleri agirlayacagim kahvalti icin...
Giderken Morrisey'den gelsin : Dear god, please help me!
Ama dun aksam ciktim misal; eglendigim nadir gecelerden biriydi. Kiki'de Sezyum'lu bir gece gecirdik. Some girls are bigger than others'i yuksek volumle dinlemek ayri bir olaymis, onu gorduk. Kaan Sezyum sen cok yasa!
Cikmayacaktim aslinda. Bacagim cok agriyordu ya hani,iste onun yuzunden. Belki Aksel bir ilac verir, olay hafifler dedim, saat 19.00'da Medica'ya gittim. Gittim ve sok oldum, hatta oha falan oldum. Etrafta temizlik yapiliyordu, bir tane bekleyen insan yoktu. Aman allahim dukkan iflas mi etti aceba? derkennn; anladim ki etmemis, 19.00 randevusu iptal olmus. Beni bekliyorlardi, I-N-A-N-I-L-M-A-Z!!!
Cerrahpasa'dan Melih de oradaydi. George Costanza gibi hissettim o an. Dunyalar karisti, Cerrrahpasa Cerrahpasa'da kalmaliydi. Ama Melih ortama uyum saglamis. Ikili olarak muayenemi gerceklestirdiler. Bir ilac yazdilar ve evime yolladilar. Kisa ve acisiz oldu, hala saskinim.
Sonrasinda annem ve babamla yemege gittik Takanik'e. Cuma aksami bulusmalarimizin mekani Takanik, seviyoruz orayi. Calisanlari sicak ve sempatik, yemekler guzel, fiyat uygun, daha ne olsun... Neyse konu o degil. Ne zaman MS'le ilgili birsey olsa, babam hep ayni soruyu soruyor: Atak miymis? Evet dersem karadenizde gemileri batiriyor, hayir dersem mutluluktan gozleri parliyor. Atak bazli bir hastalik olarak yerlestirdi bunu kafasina, onun disinda olanlar bu hastaliga ait degil sanki. Genel seyri var, bu tip seyler olabilir, atak disinda problemler de cikabilir dedigimde bos bos suratima bakiyor.
Vakt-i zamaninda kendisine MS for Dummies ayarinda 10 sayfalik bir MS aciklamasi vermistim. Okusun, ogrensin, kendini bosu bosuna uzmesin diye. Ama yok, bahse varim okumadi. Dosya nerede? Muamma. Simdi yeni bir plak takti pikaba. En son atagim 9 ay once olmusmus, simdi bu varmis. Bu atak diilmis ama olsunmus bir sonraki 2 bucuk sene sonra olacakmis - neden 2 bucuk sene oldugunu bilemiyoruz, kendi de bilmiyor muhtemelen - sonra da gececekmis.
Insanlarin olaylarla basa cikma stillerinin farkli oldugunun farkindayim. Ama yok saymak ne kadar dogru onu bilemiyorum. Ustelik bu yok sayma durumuna sinirleniyorum. Kendince boyle dusunuyor olabilir ama ne sacma oldugunu bilmiyor mu? Bana soylemesin en azindan. Artik bu tip yorumlarina tepki vermiyorum, konuyu degistiriyorum. Eskiden sinirlenir anlatmaya calisirdim bu bir hastaliklar toplulugu diye. Mesela, dun bana yazdiklari ilac aslinda epilepsi hastalari icin aslinda.
''Her sey insanlar icin'' diye guzel bir soz var. Cidden oyle. Bu hastalik cok degistirdi beni. Bir yerden sonra varliginin beni daha iyi bir insan yaptigini gordum, hayatimda erteledigim seyleri yapmam gerektigini ogrettigini anladim. Iyi tarafindan bakmak bu olsa gerek. Ama pedere kalsa; onun gunahlarinin ceremesini ben cekiyorum. Boyle bir yuku tasimayi neden secer ki insan? Bana bir sey oldugunda kendimden once neden babamin ne kadar uzulecegini dusunmek zorunda birakiliyorum? Bencil miyim boyle dusundugum icin? Kim bilir...
Neyseee... Ben yatiyorum gece kuslari, yarin gencleri agirlayacagim kahvalti icin...
Giderken Morrisey'den gelsin : Dear god, please help me!
Morrissey - Dear God, Please Help Me .mp3 | ||
Found at bee mp3 search engine |
9.04.2010
FLAS FLAS FLAS!
Sol bacak alarm veriyor. Dun gece yarisi yatakta donmemle MS'li hayatimin son iki senesi bir film seridi gibi gecti gozlerimin onunden. Ben bu filmi gormustum dedim kendi kendime. Bacaktaki o cekilme, yatakta donmeyi hale imkansiz getiren o aci, ''alcisiz bacakla neden sekiyor bu abla'' diyen bakislar... Amanin yine geldi.
Sabah kalktim, skandal hala baki. Ustelik denemelerimle anladim ki; horizontal pozisyonda acinin vuku bulusu boynumla alakali. Herhangi bir hareketi yaparken boyun ve omuriligi ayni acida tutunca agri olmuyor. Ilginc...
E bir Akselcigimi arayayim, Advil alirsam gecer mi diye sorayim. Bosu bosuna acilar icinde eczaneye yurumemis olurum. Aradim ama selam verdim borclu ciktim gunluk. ''Aksam saat 7'de gel kapi arasindan bir goreyim seni'' dedi.
Her ne kadar''Kapi arasindan bir goreyim seni'' sipsak bir aktivite gibi gorunse de yanilmayiniz efendim. Muhtemel senaryo soyle olacaktir:
Zipzip saat 19.00'da Medica'nin deri koltuklarina kurulur. Bu arada annesi kapida belirir ve yanina yerlesir. Sanki ilk defa basimiza geliyormus gibi; ''Kacta alacak bu herif bizi? Hani soyle bir bakacakti? Off amma da bekletti beee!!1 '' nidalariyla icleri kiyar. Saatler 20.30-21.00 sularini gosterdiginde bombos muayenehanede Zipzip'in gercek adi yankilanir. Yukari cikilir. Sonrasi... Sonrasi muamma.
Gelismelerle karsinizda olacagim anacigim. Simdilik iyi hafta sonlari, her nerede yasiyor ve yasatiliyorsan.
Sabah kalktim, skandal hala baki. Ustelik denemelerimle anladim ki; horizontal pozisyonda acinin vuku bulusu boynumla alakali. Herhangi bir hareketi yaparken boyun ve omuriligi ayni acida tutunca agri olmuyor. Ilginc...
E bir Akselcigimi arayayim, Advil alirsam gecer mi diye sorayim. Bosu bosuna acilar icinde eczaneye yurumemis olurum. Aradim ama selam verdim borclu ciktim gunluk. ''Aksam saat 7'de gel kapi arasindan bir goreyim seni'' dedi.
Her ne kadar''Kapi arasindan bir goreyim seni'' sipsak bir aktivite gibi gorunse de yanilmayiniz efendim. Muhtemel senaryo soyle olacaktir:
Zipzip saat 19.00'da Medica'nin deri koltuklarina kurulur. Bu arada annesi kapida belirir ve yanina yerlesir. Sanki ilk defa basimiza geliyormus gibi; ''Kacta alacak bu herif bizi? Hani soyle bir bakacakti? Off amma da bekletti beee!!1 '' nidalariyla icleri kiyar. Saatler 20.30-21.00 sularini gosterdiginde bombos muayenehanede Zipzip'in gercek adi yankilanir. Yukari cikilir. Sonrasi... Sonrasi muamma.
Gelismelerle karsinizda olacagim anacigim. Simdilik iyi hafta sonlari, her nerede yasiyor ve yasatiliyorsan.
8.04.2010
GALATA
Sazi aldim elime goruldugu uzere.
Bu Galata ilginc bir yer. Ayiptir soylemesi ben meshuuuuur Dogan Apartmani'nin sokaginda, daha az meshuuuuur Kamondo Han'in yaninda oturuyorum. Boyle saheste boyle zengin binalarin arasinda muhtelif metruk yapilar, 80'lerden kalma aliskanlikla bakkal, manav ve kasap bulunuyor. Sokakta cocuklar top kosturuyor, arada toplari soforlu Bentley'lerin altina kaciyor. Her sabahin korunde sokak sabunlu sularla yikaniyor ama aksama dogru apartmanlarin onu coplerle doluyor. Ilginc iste...
Ama bence en ilginci yenilenmemis apartmanlarda - yani benimkinde - varolan kim kime dumdumalik. Soyle ki; apartmanimizda kapici yok. Bunu bir sorun olarak soylemiyorum ama bir kapicinin duzen getirdigini burada gordum. Misal bir temizlik sorunu var ki ilk iki hafta ruyalarima girdi. Icimdeki yoneticiyi uyandiran bu soruna daha care bulamadim, arastirmaktayim. Han kapisi gibi acik olan apartman kapisi derdine apartman sakinlerinden ust komsu cozum buldu, hidroligi takti. Yerlerde surunen posta problemine bendeniz her daireye bir adet posta kutusu alarak cozum getirmeye calistim ama daha astirmayi basarabilmis degilim.
Aidati 15 lira olan bir apartmanda bunu odemekten kacinan daireler, aslinda depo odalarinin bulundugu bodrum katinda yasayan kimligi belirsiz insan, muhtemelen yapildigi yildan beri adam gibi temizlenmemis binayi boyle kabul etmeyi secmis ev sahipleri bana cidden cok yabanci. Ha bir de kediler var. Hidrolikten sonra sayilari azaldi, sanirim sadece bir tane kaldi. Ama o da hala mart ayinin etkisinden kurtulamamis olacak, durmadan agliyor ama durmadan. Sayesinde bu yasimda psikopat damgasi yeme pahasina katil olmaya adayim. Dun gece miy miy miyavlama isini tam kapimin onunde gerceklestirdi. Sensorlu isigim var ordan biliyorum. Benim geldigimi hissetti heralde tam o anda daha da cok miyavladi. Kapiya vurdum gitti.
Dertliyim dertli... 15 lirayi vermeyen adam temizlik sirketine 500 lirayi verir mi? Allahim bana hayirli isler, arkadaslara akil fikirler ver.
Ama evim cok seker :)
Bu Galata ilginc bir yer. Ayiptir soylemesi ben meshuuuuur Dogan Apartmani'nin sokaginda, daha az meshuuuuur Kamondo Han'in yaninda oturuyorum. Boyle saheste boyle zengin binalarin arasinda muhtelif metruk yapilar, 80'lerden kalma aliskanlikla bakkal, manav ve kasap bulunuyor. Sokakta cocuklar top kosturuyor, arada toplari soforlu Bentley'lerin altina kaciyor. Her sabahin korunde sokak sabunlu sularla yikaniyor ama aksama dogru apartmanlarin onu coplerle doluyor. Ilginc iste...
Ama bence en ilginci yenilenmemis apartmanlarda - yani benimkinde - varolan kim kime dumdumalik. Soyle ki; apartmanimizda kapici yok. Bunu bir sorun olarak soylemiyorum ama bir kapicinin duzen getirdigini burada gordum. Misal bir temizlik sorunu var ki ilk iki hafta ruyalarima girdi. Icimdeki yoneticiyi uyandiran bu soruna daha care bulamadim, arastirmaktayim. Han kapisi gibi acik olan apartman kapisi derdine apartman sakinlerinden ust komsu cozum buldu, hidroligi takti. Yerlerde surunen posta problemine bendeniz her daireye bir adet posta kutusu alarak cozum getirmeye calistim ama daha astirmayi basarabilmis degilim.
Aidati 15 lira olan bir apartmanda bunu odemekten kacinan daireler, aslinda depo odalarinin bulundugu bodrum katinda yasayan kimligi belirsiz insan, muhtemelen yapildigi yildan beri adam gibi temizlenmemis binayi boyle kabul etmeyi secmis ev sahipleri bana cidden cok yabanci. Ha bir de kediler var. Hidrolikten sonra sayilari azaldi, sanirim sadece bir tane kaldi. Ama o da hala mart ayinin etkisinden kurtulamamis olacak, durmadan agliyor ama durmadan. Sayesinde bu yasimda psikopat damgasi yeme pahasina katil olmaya adayim. Dun gece miy miy miyavlama isini tam kapimin onunde gerceklestirdi. Sensorlu isigim var ordan biliyorum. Benim geldigimi hissetti heralde tam o anda daha da cok miyavladi. Kapiya vurdum gitti.
Dertliyim dertli... 15 lirayi vermeyen adam temizlik sirketine 500 lirayi verir mi? Allahim bana hayirli isler, arkadaslara akil fikirler ver.
Ama evim cok seker :)
UYGUN BASLIK BULAMADIM BE GUNLUK
Sevgili gunluk;
Sana bu satirlari Ask-i Memnu dizisinden Bihter isimli karakterin sesine kil olarak yaziyorum. Ama kanali da cevirmiyorum, boyle de mazosist, boyle de ruh hastasi bir insanim.
Neyse, sabahki yazida dedim ya; Galata'ya tasindim gunluk. Bu mahallede televizyonunda su saatte Kanal D acik olan tek insan evladinin ben olduguma eminim. Bire bin bahis bile acabilirim, o derece... Gerci Kasimpasa semalarinda bu bahis beni gocertir o ayri.
Gecen Burcu dedi yeni evinde dizi izlemeyelim, sanat filmi izleyelim, bizim diziler Galata'ya yakismaz. Sanat filmi lafina da hastayim :)
Bu lafi etti ya; dvd'lerimi almak icin annemlere gittigimde babamin ne kadar capon filmi varsa aldim geldim. Kendisinde bakkal filmler koleksiyonunun krali bulunuyor ama Akira Kurosawa'lardan da odun vermiyor.
Hepsini guzelcene rafta en on siraya yelestirdim. 7 Samurai, Ran ve kardesleri manken edasiyla duruyorlar. Ha bir de Zatoichi The Blind Samurai var. Ne bileyim Star Wars serisi var, var da var. Ammaaa dvd oynatici yok.
3-5 takipcim var biliyorum; sozum size: bir dvd oynatici 100 lira bile degil. Haydi toplasin beni ulusal kanal dizi cilginligindan kurtarin takipciler. 5 kisi olsaniz adam basi 20 lira eder, hadi be, yapin bir guzellik. 'Niye yapalim kardesimmmm?' diye sorarsaniz eger, su cevabi veririm size: Birincisi bu blog aslinda yardim ve paylasim amacli acildi. Ha kimseye yaradi mi onu bilemiyorum. Ama ben sana gonlumu actim be okuyucu, ne depresyonum kaldi anlatmadigim, ne hastaligim. Bu bir Dvd'ye degmez mi? Bence deger. Parayi denklestirince bir mesaj ativerin ben size adresi yazarim.
Bu Efexor beni yuzsuz yapti be gunluk. Umarim kimse ciddiye almaz bu talebimi. Allaha sukur 100 liram var; bir de usengecligim olmasa...
Sana bu satirlari Ask-i Memnu dizisinden Bihter isimli karakterin sesine kil olarak yaziyorum. Ama kanali da cevirmiyorum, boyle de mazosist, boyle de ruh hastasi bir insanim.
Neyse, sabahki yazida dedim ya; Galata'ya tasindim gunluk. Bu mahallede televizyonunda su saatte Kanal D acik olan tek insan evladinin ben olduguma eminim. Bire bin bahis bile acabilirim, o derece... Gerci Kasimpasa semalarinda bu bahis beni gocertir o ayri.
Gecen Burcu dedi yeni evinde dizi izlemeyelim, sanat filmi izleyelim, bizim diziler Galata'ya yakismaz. Sanat filmi lafina da hastayim :)
Bu lafi etti ya; dvd'lerimi almak icin annemlere gittigimde babamin ne kadar capon filmi varsa aldim geldim. Kendisinde bakkal filmler koleksiyonunun krali bulunuyor ama Akira Kurosawa'lardan da odun vermiyor.
Hepsini guzelcene rafta en on siraya yelestirdim. 7 Samurai, Ran ve kardesleri manken edasiyla duruyorlar. Ha bir de Zatoichi The Blind Samurai var. Ne bileyim Star Wars serisi var, var da var. Ammaaa dvd oynatici yok.
3-5 takipcim var biliyorum; sozum size: bir dvd oynatici 100 lira bile degil. Haydi toplasin beni ulusal kanal dizi cilginligindan kurtarin takipciler. 5 kisi olsaniz adam basi 20 lira eder, hadi be, yapin bir guzellik. 'Niye yapalim kardesimmmm?' diye sorarsaniz eger, su cevabi veririm size: Birincisi bu blog aslinda yardim ve paylasim amacli acildi. Ha kimseye yaradi mi onu bilemiyorum. Ama ben sana gonlumu actim be okuyucu, ne depresyonum kaldi anlatmadigim, ne hastaligim. Bu bir Dvd'ye degmez mi? Bence deger. Parayi denklestirince bir mesaj ativerin ben size adresi yazarim.
Bu Efexor beni yuzsuz yapti be gunluk. Umarim kimse ciddiye almaz bu talebimi. Allaha sukur 100 liram var; bir de usengecligim olmasa...
7.04.2010
VICDAN MUHASEBESI
Sanirim bir otorite figuru olmadan disiplinli olmayi beceremiyorum ben. Bunun nedenlerini bulmak cok zor, cocukluga inmek gerek falan simdi, uzun is.
Cok uzatmadan baglayayim; kendi evime tasindim, ilac kullanimindaki duzensizligin cilkini cikardim. Kendim icin iyi olan bir seyi sadece baskalarina karsi sorumluluk duygusundan dolayi yapmam ne kadar saglikli bilemiyorum. Gerci saglikli aslinda cunku ilaci kullaniyorum ama anlik yokluklarindan yararlanmayi da ihmal etmiyorum. Eh artik yokluklari anlik degil uzun donemlerle tasvir edilebildigine gore getirin bezi onceden hazirlik olsun.
Lafi cok dolandirdim; Galata'ya tasindim, her seyi kafama estigi gibi yapiyorum dolayisiyla ilaci da istemezsem kullanmiyorum. Bu da bana cok agir bir vicdan azabi yasatiyor. Gelin gorun ki bu vicdan azabi dogru seyi yapmama da yardimci olmuyor.
Haa bu arada sol bacaktaki yerel uyusma ufak ufak gecmeye baslamisti, hem de yaklasik bir bucuk yillik bir surecten sonra. Ama tabii ki yanilmisim o gecmemis sadece yer degistirmis. Tebdil-i mekanda ferahlik vardir ne de olsa. Ben de yer degistirdim ya oradan biliyorum. Sag bacaktaki ise baki. Meraktaydim ne zaman yanacak diye; saolsun gecen hafta beklentilerimi bosa cikarmadi. Uc gun boyunca cayir cayir yandi. Bu yanma isini de ne okudum ne duydum arkadas. Anladik herkesin MS'i farkli oluyor da ben bu kadar ozel biri olamam, olmamaliyim. Cunku yandigi surec icerisinde ayni zamanda ayaga kalktigimda yuruyusumu de engelliyor. Kaslarim cekiliyor gibi hissediyorum.
Bir de sag gozum ufaktan gorme kabiliyetinin uzerine perde cekmeye karar verdi sanirim. Cok da emin degilim aslinda; icine bir sey kacmis da olabilir.
Persembe gunu pazartesi depresyonu edasiyla yazi yazabilmenin hakli gururunu tasiyorum yuregimde sayin okuyucu, size iyi hafta sonlari bana iyi haftalar...
Cok uzatmadan baglayayim; kendi evime tasindim, ilac kullanimindaki duzensizligin cilkini cikardim. Kendim icin iyi olan bir seyi sadece baskalarina karsi sorumluluk duygusundan dolayi yapmam ne kadar saglikli bilemiyorum. Gerci saglikli aslinda cunku ilaci kullaniyorum ama anlik yokluklarindan yararlanmayi da ihmal etmiyorum. Eh artik yokluklari anlik degil uzun donemlerle tasvir edilebildigine gore getirin bezi onceden hazirlik olsun.
Lafi cok dolandirdim; Galata'ya tasindim, her seyi kafama estigi gibi yapiyorum dolayisiyla ilaci da istemezsem kullanmiyorum. Bu da bana cok agir bir vicdan azabi yasatiyor. Gelin gorun ki bu vicdan azabi dogru seyi yapmama da yardimci olmuyor.
Haa bu arada sol bacaktaki yerel uyusma ufak ufak gecmeye baslamisti, hem de yaklasik bir bucuk yillik bir surecten sonra. Ama tabii ki yanilmisim o gecmemis sadece yer degistirmis. Tebdil-i mekanda ferahlik vardir ne de olsa. Ben de yer degistirdim ya oradan biliyorum. Sag bacaktaki ise baki. Meraktaydim ne zaman yanacak diye; saolsun gecen hafta beklentilerimi bosa cikarmadi. Uc gun boyunca cayir cayir yandi. Bu yanma isini de ne okudum ne duydum arkadas. Anladik herkesin MS'i farkli oluyor da ben bu kadar ozel biri olamam, olmamaliyim. Cunku yandigi surec icerisinde ayni zamanda ayaga kalktigimda yuruyusumu de engelliyor. Kaslarim cekiliyor gibi hissediyorum.
Bir de sag gozum ufaktan gorme kabiliyetinin uzerine perde cekmeye karar verdi sanirim. Cok da emin degilim aslinda; icine bir sey kacmis da olabilir.
Persembe gunu pazartesi depresyonu edasiyla yazi yazabilmenin hakli gururunu tasiyorum yuregimde sayin okuyucu, size iyi hafta sonlari bana iyi haftalar...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)