Az biraz takip ediliyorsam eger, geyiklerden geyik begenemedigim, onemsiz islere onemli derecede sardigim anlasilmistir. Bunu cok da garip karsilamamak gerek, ne de olsa dunyayi kurtarmaya meyilli ya da felsefi acilimlarin insani degilim.
Bu girizgahtan da rahatlikla anlasilacagi uzere yine geyik bir konuya; dizi dunyasina parmak basmak istiyorum bugun.
Oncelikle belirtmek isterim ki; ben bu dizi izleme isine yillarimi verdim, dolayisiyla bu isten anlarim, imkan taninsa tez yazar, doktorami bile yaparim. (Bilenler bilir; boyle ozguven dolu cumleler kurmak bana gore degil, anlayin ne kadar iddialiyim bu konuda:) )
Velhasil yerli mali dizi dunyasina el surmemistim pek, her yil bir bilemedin iki tane dizim olurdu takip ettigim. Ama her sey 2 ay once degisti. Ben bir kukumav kusu oldum ve dizi adi altinda yayinlanan uzun metraj filmleri izlemeye basladim.
Soyleyecek o kadar cok seyim var ki; icimde yanan atesi anlatmaya kalbiniz kadar temiz bu sayfalar yetmez. Ama bir tanesi var; ondan bahsetmemek ayip, hata hatta gunah.
O bir Godfather, o bir Kurtlar Vadisi, o bir Monte Cristo Kontu,o bir Prison Break, o EZEL.
Izlerken sinirlenip, izlemedigimde merak ettigim, beni sizofren duygularimla yuzlestiren bu muhtesem intikam macerasinin senaryosundaki aksakliklardan, hic bir akla mantiga sigmayan karakterlerden, her hafta net 90-95 dakika cekim yapmaktan follos olmus oyunculuklardan bahsetmek benim bile haddim degil. Ama sunu soylemeliyim ki; EZEL izlemekten aforizma delisi oldum ciktim. Bir filmde veyahut dizide toplam kac tane ozlu, derin anlamli soz olur? Ben diyeyim iki siz deyin bes. EZEL her agzini actiginda hayat dersi veriyor bize sevgili okuyucular. Sadece o degil, tum kadro ayni dertten muzdarip. Bir ahali bu kadar mi felsefi, bu kadar mi icli olur ey allahim?! Bu nasil bir felek ki ev halkinin kahvalti etmesi keyiften cok bir dram. Hep bir mecaz, hep bir benzetme; kah bir koprunun ortasindalar, kah hayat onlara oyun oynuyor.
Peki siz hic asik oldunuz mu okuyucular? Yoksa cok mu sevdiniz? Intikam atesiyle kavrulurken iciniz, sevdiceginizin kardesini duduklemeye calistiniz mi hic? Hayat guvenmemek icin cok mu kisa gercekten? Kaderiniz olan aşka değil de aşkıyla kaderinizi değiştirene ictiniz mi?
Ben bu sorular icinde boguluyorum. Bir turlu cevabini bulamadigim icin her bolumunu izliyorum. Yapmayayim etmeyeyim diyorum olmuyor.
Just when I thought I was out, they pull me back in...
Not: Muhtesem bir Ask-i Memnu yorumu icin n'ooolur okuyun:
http://hayatiminerkegi.blogspot.com/2009/10/ask-mdan-memnu-un-musun.html
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder