Ya seviyorum, kimsenin zoruyla terketmem diyorum ama cok kalles bir yer olmaya basladi burasi. Cidden diyorum; onu kapat, su filmi makasla... Adami zorla kanun disi islere tesvik ediyorlar.
Neden kapattilar vimeo'yu bilmiyorum ve ilgilenmiyorum da. Yine osuruktan bir sebep yuzundendir kesin ve isin icinde Ataturk vardir mutlaka.
Bir akli evvelin sacmalamasi yuzunden tum siteye ceza kesmenin mantigi nedir? Anlamakta gucluk cekgitim bir nokta bu, bir digeri de Vimeo'nun cok mu bir tarafinda?
Eminim yetkilileri sevinmislerdir; ne de olsa bu tip sitelerde yorumlar uzerinden kavga etme basarisini gosterebilmis yegane millet bizimkisi.
Zaten sansur de neymis? Devlet el koymazsa vatandasim el koyuyor olaya; gecen haftaki sergi olaylarinda oldugu gibi.. Ama abartilacak bir sey yok, Turkiye'de her insanin hayat tarzi guvence altinda ne de olsa. RTE oyle dedi ya!
Isin daha da komigi adam olayin vehametinden cok, konunun referanduma baglanmasina takildi tam tersi olmasi gerekirken. Kasimpasalim eline aldi masasini, konusana vuruyor masallah.
Ne zaman bu kadar fasist oldu bu insanlar, ne zaman cifte kavrulmus azinlik oldum ben bilemiyorum.
Ama bildigim tek bir sey varsa o da Ataturk'un cok erken terk-i diyar eyledigidir.Bir ummeti devlete dondurmek icin 15 yil cok kisa bir sure ne yazik ki.
Tophane'de acilan sergiler sirasinda yasanan olaylar icin bu muhtesem link'e lutfen tiklayiniz. Tiklayiniz ki sade vatandasin aklindan neler geciyor gorunuz:
http://tophanehaber.com/goster.asp?nereye=yazioku&ID=134
Ne diyelim allah sonumuzu hayretsin...
30.09.2010
ALIVE
Bugunku yazimi eksi sozluk'te yazdigim bir entry ile taclandiriyorum efendim. Copy paste'in bir numarasiyim, Pearl Jam'in hastasiyim.
"90 li yillarin ortalari, yas 14-15; mtv sehre gelmis heyecan dorukta. kanala her baktigimda siyah beyaz bir video klip donuyor; bir konser ortami var sonlara dogru uzun sacli solistin kendini seyircilerin ustune biraktigi. fena degilmis diyorum kendi kendime ama cok da yuz vermiyorum nedense. o siralarda da suruden ayrilma cabalari icindeyim agabeyim tarafindan bunyeye sizdirilmis iron maiden, metallica larin etkisiyle. bir gun aciyorum televizyonu, yine o her gordugumde daha cok sevmeye basladigim sarki. bekliyorum sonunu kimmis bu adamlar diye ve o gun tanisiyorum kendileriyle...
grunge muzigin alip basini gittigi donemler bunlar; nirvana, stone temple pilots, alice in chains... nereye cevirsek kafamizi seattle li birileriyle karsilasiyoruz. ama ben diyorum ki; dunyanin grubu bir yana, pearl jam bir yana. eddie vedder in akillara zarar sesi, efsane sahne performansi, rearview mirror ve turevleri gibi sarkilari yapmis olmalari bir kenara, pearl jam in 90 li yillarda alternatif muzik dinleyen her insanin hayatindaki yeri bambaskadir. evet nirvana vardi ve unutulmaz bir unplugged uzeri intihar kombinasyonuyla tarihe gecti. ama her pearl jam dinleyicisi bilir ki; eddie vedder o mtv studyosunu, oturdugu tabureden kalkmadan (ve tabi ki tabureden duserek) yikmistir. hoplayip ziplamadan gencliginin tum isyankarligini sadece yuz ifadeleri, mimikleri ve sarkilariyla verebilen yegane adamdir.
96 yilinda istanbula gelmislerdi konsere, ilk sarkilari release ti... yil 2006, ben 30 uma dogru kosar adimlarla ilerlemekteyim, ustelik boyum 1.60. diyecegim odur ki; yarin gelsinler konsere, sirf release i tekrar canli dinleyebilmek icin kisa boyumdan gecirecegim ezilme tehlikesine, yas haddinden gelecek tum sikintilara selam eder, o konsere en on siradan katilim gosteririm..."
2006'da yazmisim bu entry'yi. Her ne kadar aradaki bazi albumleri gercek Pearl Jam tadi vermemis olsa da, gecenlerde aldigim son albumleri sayesinde hislerim baki.
Haydi be Eddie, yine gel...
"90 li yillarin ortalari, yas 14-15; mtv sehre gelmis heyecan dorukta. kanala her baktigimda siyah beyaz bir video klip donuyor; bir konser ortami var sonlara dogru uzun sacli solistin kendini seyircilerin ustune biraktigi. fena degilmis diyorum kendi kendime ama cok da yuz vermiyorum nedense. o siralarda da suruden ayrilma cabalari icindeyim agabeyim tarafindan bunyeye sizdirilmis iron maiden, metallica larin etkisiyle. bir gun aciyorum televizyonu, yine o her gordugumde daha cok sevmeye basladigim sarki. bekliyorum sonunu kimmis bu adamlar diye ve o gun tanisiyorum kendileriyle...
grunge muzigin alip basini gittigi donemler bunlar; nirvana, stone temple pilots, alice in chains... nereye cevirsek kafamizi seattle li birileriyle karsilasiyoruz. ama ben diyorum ki; dunyanin grubu bir yana, pearl jam bir yana. eddie vedder in akillara zarar sesi, efsane sahne performansi, rearview mirror ve turevleri gibi sarkilari yapmis olmalari bir kenara, pearl jam in 90 li yillarda alternatif muzik dinleyen her insanin hayatindaki yeri bambaskadir. evet nirvana vardi ve unutulmaz bir unplugged uzeri intihar kombinasyonuyla tarihe gecti. ama her pearl jam dinleyicisi bilir ki; eddie vedder o mtv studyosunu, oturdugu tabureden kalkmadan (ve tabi ki tabureden duserek) yikmistir. hoplayip ziplamadan gencliginin tum isyankarligini sadece yuz ifadeleri, mimikleri ve sarkilariyla verebilen yegane adamdir.
96 yilinda istanbula gelmislerdi konsere, ilk sarkilari release ti... yil 2006, ben 30 uma dogru kosar adimlarla ilerlemekteyim, ustelik boyum 1.60. diyecegim odur ki; yarin gelsinler konsere, sirf release i tekrar canli dinleyebilmek icin kisa boyumdan gecirecegim ezilme tehlikesine, yas haddinden gelecek tum sikintilara selam eder, o konsere en on siradan katilim gosteririm..."
2006'da yazmisim bu entry'yi. Her ne kadar aradaki bazi albumleri gercek Pearl Jam tadi vermemis olsa da, gecenlerde aldigim son albumleri sayesinde hislerim baki.
Haydi be Eddie, yine gel...
15.09.2010
Mezgit
Eskiden cok soylenmekten anlamini yitirmis bir laf vardi: "Guldururken dusundurmek" diye. Bu dusundurmeler politik icerikli olurdu genelde.
Sonralari Cem Yilmaz'la baslayan geyik muhabbetleri prim yapmaya basladi, dusundurmenin de devri kapandi.
Simdilerde medya organlarinda bu eski usul komedinin izlerini goremiyoruz, anca mizah dergilerinde.
Geyik de guzel tabii ki, ama kaynayan bir dunyada yasiyoruz, bunu da goz ardi etmemek gerek bence. Lakin isin bir de su boyutu var; butun zamanimiz bu pislikleri duyarak, izleyerek ve okuyarak geciyor, bari arada bos bos gulelim. Haksiz da degiliz hani.
Ama ne kadar eskimis olsa bile bir Deve Kusu Kabare'nin yerini tutmuyor bu yeni devrin komedisi.
Dis dunyayla alakaniz ne kadar azsa o kadar az gulersiniz Zeki-Metin'e. Cunku en alakasiz parodide bile bir yerinden laf sokarlar devlet buyuklerimize. Ustelik 12 eylul sonrasi yaparlar bunu; yasaklarin en ayyuka ciktigi zaman. Simdi yazili yasak yok belk iama mahalle baskisinin allahi var, tum terslik de oradan cikiyor zahir.
Neyse suraya baglayacagim; yeni yeni tanimaya basladigim ve cok komik oldugunu dusundugum bir hanim var. Komik olmasinin yani sira suya sabuna da dokunuyor cekinmeden. Avukat kendisi, ve bugun dogumgunu.
Hem dogumgunu kutlayip sak saklamak hem de kendisiyle tanistirmak icin yazdim butun bunlari.
Karsinizda Ezgi MEZGIT ve aynen benim yaptigim gibi soylendigi blogu: Ezgit Ne Diyor?
Okuyun, gulersiniz, seversiniz...
Sonralari Cem Yilmaz'la baslayan geyik muhabbetleri prim yapmaya basladi, dusundurmenin de devri kapandi.
Simdilerde medya organlarinda bu eski usul komedinin izlerini goremiyoruz, anca mizah dergilerinde.
Geyik de guzel tabii ki, ama kaynayan bir dunyada yasiyoruz, bunu da goz ardi etmemek gerek bence. Lakin isin bir de su boyutu var; butun zamanimiz bu pislikleri duyarak, izleyerek ve okuyarak geciyor, bari arada bos bos gulelim. Haksiz da degiliz hani.
Ama ne kadar eskimis olsa bile bir Deve Kusu Kabare'nin yerini tutmuyor bu yeni devrin komedisi.
Dis dunyayla alakaniz ne kadar azsa o kadar az gulersiniz Zeki-Metin'e. Cunku en alakasiz parodide bile bir yerinden laf sokarlar devlet buyuklerimize. Ustelik 12 eylul sonrasi yaparlar bunu; yasaklarin en ayyuka ciktigi zaman. Simdi yazili yasak yok belk iama mahalle baskisinin allahi var, tum terslik de oradan cikiyor zahir.
Neyse suraya baglayacagim; yeni yeni tanimaya basladigim ve cok komik oldugunu dusundugum bir hanim var. Komik olmasinin yani sira suya sabuna da dokunuyor cekinmeden. Avukat kendisi, ve bugun dogumgunu.
Hem dogumgunu kutlayip sak saklamak hem de kendisiyle tanistirmak icin yazdim butun bunlari.
Karsinizda Ezgi MEZGIT ve aynen benim yaptigim gibi soylendigi blogu: Ezgit Ne Diyor?
Okuyun, gulersiniz, seversiniz...
14.09.2010
Referandum Sonrasi Cinnet Emareleri
Farkettim ki politik icerikli yazilar yazmaya baslamisim, o yuzden bunlari Havadan Sudan diye etiketlemeye gonlum el vermiyor. Buranin ismi POLITIK!
Oyle bir donemde buyumusuz ki, politik farkindaligimin yasi baya geckin: 31!
Olacak is degil tabii ama oldu iste, tonton ressamima buradan bir daha selamlar.
Neyse o kadar soylendim ettim, haketmek lazim, tatilden erken donmek lazim diye, dondum de. Vicdanim rahat, kalbim sıkısik tamamladim geceyi.
Yatmadan once tatilde olan ve yurtdisina cikarken oy vereceklerini sanip babayi alan ailemle konustum telefonda - bu da bambaska bir skandal ya neyse-.
Moralimin bozuldugunu anlamis olacak peder bey sacmalamami ve burada boyle seylerin her zaman oldugunu soyledi -ki bu kabullenmislige ayrica gicigim-.
"Ne takiliyorsun bunlara, atma icine" dedi.
Dun gece bu konulari yuzyuze konusma firsati bulduk kendisiyle. Oy oranlari, boykot vesairenin otesinde bambaska bir seye takildi benim aklim.
Bu ulkeye idealist insanlar lazim geldiginden dem vurdum ve o anda kendini kaybetti babamgil - sever kendini kaybetmeyi :)-. "Ne yapabilirsin ki" dedi, "Otekisin sen burada".
Konu uzadi bambaska yerlere vardi, demagojinin kitabini yazar da kendisi o yuzden her zaman oldugu gibi "bos konusan" tecrubesiz hayalperest oldum ciktim tabii ki.
Kendisini bosverelim de, cidden oteki miyim ben bu ulkede? Ben kendimi oyle gormuyorum ve oyle davranmiyorum da, sizler beni oyle goruyor musunuz acaba yahudi oldugum icin?
Dogrudur devlet islerinde gorev aldrimazlar gayri muslimlere, yeri geldiginde Acun abimin yaptigi gibi turklugumuz sorgular bazilari.
Osmanli'dan gelen bir takim aliskanliklar diye dusunuyorum; her turlu devlet isinde gorev alsalar bile yine de farkli renk kiyafette gezermis gayri muslim devlet gorevlileri. Bakmayin kitaplarin her dini milleti kuckladi Osmanli dedigine.
Sonralari Adnan Menderes ile baslayan homojen Turk toplumu hikayeleriyle birer birer isler degisti. E tabi isin icine Varlik Vergisi, Trakya Olaylari ve daha bir cok kitaplara gecemeyecek kucuklukte olaylar da girince iyiyden iyiye zivanadan cikti is. Aslinda tam da bunlar yuzunden gayrimuslimlerin neden geride durdugunu anlamak cok da zor degil.
Lakin Osmanli'nin uzerinden yillar gecmis artik, bazi seyler degistiremez miyiz?
Simdiden bir seyler yapmaya baslasak, cocuklarimiza kiraci olduklari degil de ev sahibi olduklari bir ulke birakabiliriz belki, bilmiyorum.
Bu kiracilik isinde, gayri muslimlerin sucu da var babam ne derse desin. Getto mantigiyla yasayarak zaten egitim duzeyi dusuk bir ulkede, bir anda mucizevi bir sekilde kabul gormeyi beklemek de bana cok salakca geliyor, kimseler alinmasin.
Bu dedigimin arkasindan "Ama"yla baslayan milyonlarca cumle kurabilir gayri muslimler. Dediklerinin cogunda da hakli olabilirler. Velhasil bir yerlerden baslamak gerek.
Burasi benim ulkem, 500 kusur yildan beridir de boyle. Kim tersini dusunurse dusunsun, kim bana aksini hissettirirse hissettirsin. Yeri gelirse ulkem icin savasirim da, gerekirse fislenirim de. 3-5 capulcunun ettigi laflarla kimligim elden gitmiyor. Ben once Turk'um sonra yahudi.
Ev sahibiyim, kiraci degil. Kimsenin zoruyla evimi terketmeye de niyetim yok...
Oyle bir donemde buyumusuz ki, politik farkindaligimin yasi baya geckin: 31!
Olacak is degil tabii ama oldu iste, tonton ressamima buradan bir daha selamlar.
Neyse o kadar soylendim ettim, haketmek lazim, tatilden erken donmek lazim diye, dondum de. Vicdanim rahat, kalbim sıkısik tamamladim geceyi.
Yatmadan once tatilde olan ve yurtdisina cikarken oy vereceklerini sanip babayi alan ailemle konustum telefonda - bu da bambaska bir skandal ya neyse-.
Moralimin bozuldugunu anlamis olacak peder bey sacmalamami ve burada boyle seylerin her zaman oldugunu soyledi -ki bu kabullenmislige ayrica gicigim-.
"Ne takiliyorsun bunlara, atma icine" dedi.
Dun gece bu konulari yuzyuze konusma firsati bulduk kendisiyle. Oy oranlari, boykot vesairenin otesinde bambaska bir seye takildi benim aklim.
Bu ulkeye idealist insanlar lazim geldiginden dem vurdum ve o anda kendini kaybetti babamgil - sever kendini kaybetmeyi :)-. "Ne yapabilirsin ki" dedi, "Otekisin sen burada".
Konu uzadi bambaska yerlere vardi, demagojinin kitabini yazar da kendisi o yuzden her zaman oldugu gibi "bos konusan" tecrubesiz hayalperest oldum ciktim tabii ki.
Kendisini bosverelim de, cidden oteki miyim ben bu ulkede? Ben kendimi oyle gormuyorum ve oyle davranmiyorum da, sizler beni oyle goruyor musunuz acaba yahudi oldugum icin?
Dogrudur devlet islerinde gorev aldrimazlar gayri muslimlere, yeri geldiginde Acun abimin yaptigi gibi turklugumuz sorgular bazilari.
Osmanli'dan gelen bir takim aliskanliklar diye dusunuyorum; her turlu devlet isinde gorev alsalar bile yine de farkli renk kiyafette gezermis gayri muslim devlet gorevlileri. Bakmayin kitaplarin her dini milleti kuckladi Osmanli dedigine.
Sonralari Adnan Menderes ile baslayan homojen Turk toplumu hikayeleriyle birer birer isler degisti. E tabi isin icine Varlik Vergisi, Trakya Olaylari ve daha bir cok kitaplara gecemeyecek kucuklukte olaylar da girince iyiyden iyiye zivanadan cikti is. Aslinda tam da bunlar yuzunden gayrimuslimlerin neden geride durdugunu anlamak cok da zor degil.
Lakin Osmanli'nin uzerinden yillar gecmis artik, bazi seyler degistiremez miyiz?
Simdiden bir seyler yapmaya baslasak, cocuklarimiza kiraci olduklari degil de ev sahibi olduklari bir ulke birakabiliriz belki, bilmiyorum.
Bu kiracilik isinde, gayri muslimlerin sucu da var babam ne derse desin. Getto mantigiyla yasayarak zaten egitim duzeyi dusuk bir ulkede, bir anda mucizevi bir sekilde kabul gormeyi beklemek de bana cok salakca geliyor, kimseler alinmasin.
Bu dedigimin arkasindan "Ama"yla baslayan milyonlarca cumle kurabilir gayri muslimler. Dediklerinin cogunda da hakli olabilirler. Velhasil bir yerlerden baslamak gerek.
Burasi benim ulkem, 500 kusur yildan beridir de boyle. Kim tersini dusunurse dusunsun, kim bana aksini hissettirirse hissettirsin. Yeri gelirse ulkem icin savasirim da, gerekirse fislenirim de. 3-5 capulcunun ettigi laflarla kimligim elden gitmiyor. Ben once Turk'um sonra yahudi.
Ev sahibiyim, kiraci degil. Kimsenin zoruyla evimi terketmeye de niyetim yok...
6.09.2010
Ilac Cart Curt
Tam emin degilim ama, dun sanirim Betaferon kullanmayali bir ay oldu.
Allahim bu ne rahatlik! Kullanmaya basladiktan sonra onceki hayatini unutuyormus insan, ben hatirliyorum efendim; pek guzel ve ozgur.
Bayramdan sonra tekrar kullanmaya baslayacagim ama o zamana kadar bunun keyfini surmek arzusundayim.
Lakin bugun gozlerim yuvalarindan firlayacakmis gibi oluyor, o biraz tedirginlik vermedi desem yalan olur.
Daha once de bu goz isinden Aksel'cigime bahsetmistim ama bon bon suratima bakinmakla yetinmisti.
O yuzden aramak istemiyorum, aramayacagim da...
Cok isyankarim beee...
Allahim bu ne rahatlik! Kullanmaya basladiktan sonra onceki hayatini unutuyormus insan, ben hatirliyorum efendim; pek guzel ve ozgur.
Bayramdan sonra tekrar kullanmaya baslayacagim ama o zamana kadar bunun keyfini surmek arzusundayim.
Lakin bugun gozlerim yuvalarindan firlayacakmis gibi oluyor, o biraz tedirginlik vermedi desem yalan olur.
Daha once de bu goz isinden Aksel'cigime bahsetmistim ama bon bon suratima bakinmakla yetinmisti.
O yuzden aramak istemiyorum, aramayacagim da...
Cok isyankarim beee...
1.09.2010
Dun aksam yillar sonra tekrar Reality Bites'i izledim. Ne guzel filmmis. Genclik filmi en nihayetinde, ask mesk isleri ana konusu. Ama en azindan zeki diyaloglarla suslemisler ask mevzuunu. Her bir konusmada genclik bunalimini, universiteden mezuniyet sonrasi sudan cikmis balik kafalarinin etkilerini hissediyorsunuz, misss.
Sonra Breakfast Club vardi taaaa 80'lerde, fonda Simple Minds saheseri Don't you forget about me ile akillara kazinan. O da cok saglam filmdir. Lisede cumartesi gunu kutuphane cezasina kalmis ogrencilerin gecirdigi o ceza gununu anlatir. Her telden adam vardir tabii ki; sporcu, populer kiz, sert oglan, inek... Gunun sonunda hepsi degisirler, ya da -mis gibi yaparlar.
O da genclik ergenlik gibi acikli zamanlarin depresyonlarina, zorlukllarina guzel yaklasir. Filmle bir bag kurabilirsiniz yani.
Artik cekmiyorlar boyle filmler mirim, varsa yoksa kiyafetler, cantalar ayakkabilar. Hic mi derdi yok simdiki gencligin, ya da o kadar fena durumdalar da filmlerde de bunu gormek istemiyorlar mi? Bilemiyorum ama ici bosalmis isler cikiyor genelde karsima. Bu bir dizi de olabilir, ya da bahsettigim gibi bir film de...
Seviyorum ben teenager filmlerini.
Insan kucuklugunu, gencligini dusundugunde sadece guzel seyleri hatirliyor. Ama biraz daha derine indi mi, ne kadar buyuk karin agrilari cektigini animsayiveriyor. O ne dertti be; yok efendim matematik sinavi varmis, tarihci sozlu yapacakmis...
Ya da ust siniflardan havali abi, bilmem kim ona cok asikmis ama babayi almis, kizin dunyasi basina yikilmis. Hos bu simdi de geliyor basimiza ama en azindan dkolay kolay yikilmiyoruz, kasarlanmis olmanin dayanilmaz hafifligi...:)
Yine de film iyi oldu mu "vay beee" diyor insan, dunyanin bir yerinde baska insanlar da ayni dertten muzdarip olmuslar. Sandigimiz kadar da yalniz degilmisiz aslinda.
Ergenken, etrafimda hep cok mutlu insanlar vardi benim ya da oyle gostermeye calisiyorlardi bilemiyorum. Dolayisiyla derdimi anlayacak insan bulamiyordum. Filmleri izliyordum iste... Iyi geliyordu...
Izleyin izlettirin, begenirsiniz...
Sonra Breakfast Club vardi taaaa 80'lerde, fonda Simple Minds saheseri Don't you forget about me ile akillara kazinan. O da cok saglam filmdir. Lisede cumartesi gunu kutuphane cezasina kalmis ogrencilerin gecirdigi o ceza gununu anlatir. Her telden adam vardir tabii ki; sporcu, populer kiz, sert oglan, inek... Gunun sonunda hepsi degisirler, ya da -mis gibi yaparlar.
O da genclik ergenlik gibi acikli zamanlarin depresyonlarina, zorlukllarina guzel yaklasir. Filmle bir bag kurabilirsiniz yani.
Artik cekmiyorlar boyle filmler mirim, varsa yoksa kiyafetler, cantalar ayakkabilar. Hic mi derdi yok simdiki gencligin, ya da o kadar fena durumdalar da filmlerde de bunu gormek istemiyorlar mi? Bilemiyorum ama ici bosalmis isler cikiyor genelde karsima. Bu bir dizi de olabilir, ya da bahsettigim gibi bir film de...
Seviyorum ben teenager filmlerini.
Insan kucuklugunu, gencligini dusundugunde sadece guzel seyleri hatirliyor. Ama biraz daha derine indi mi, ne kadar buyuk karin agrilari cektigini animsayiveriyor. O ne dertti be; yok efendim matematik sinavi varmis, tarihci sozlu yapacakmis...
Ya da ust siniflardan havali abi, bilmem kim ona cok asikmis ama babayi almis, kizin dunyasi basina yikilmis. Hos bu simdi de geliyor basimiza ama en azindan dkolay kolay yikilmiyoruz, kasarlanmis olmanin dayanilmaz hafifligi...:)
Yine de film iyi oldu mu "vay beee" diyor insan, dunyanin bir yerinde baska insanlar da ayni dertten muzdarip olmuslar. Sandigimiz kadar da yalniz degilmisiz aslinda.
Ergenken, etrafimda hep cok mutlu insanlar vardi benim ya da oyle gostermeye calisiyorlardi bilemiyorum. Dolayisiyla derdimi anlayacak insan bulamiyordum. Filmleri izliyordum iste... Iyi geliyordu...
Izleyin izlettirin, begenirsiniz...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)